O bir polis eşiydi her gün yüreği ağzında yaşamaya alışmak zordu onun için üstelik şimdi hamileydi, güçlü olmalıydı fakat bulundukları ilde sürekli olayların olması Su’yu korkutuyor her gün şehit haberi almak onu üzüyordu...Hamileliği zor günlere rağmen geçmiş bir erkek çocuğu olmuştu, bebeğini büyütmek onun tek göreviydi, kendisi gibi bir kaç polis eşiyle bir araya gelip konuştuğu zaman hepsinin çocuklarını yalnız büyüttüklerini, eşlerinin arkasında güçlü durduklarını anlatmışlardı zordu polis eşi olmak bunu daha iyi anlamıştı...Su kendini güçlü görüyor eşi yokken herşeyi tek başına yapıyor çocuğunu büyütmek için elinden geleni yapıyordu.Yııllar geçmiş 3 çocuk annesi olmuştu yalnız en son olan bebeği rahatsızdı zor bir hastalığı vardı bu Su’yu çok üzmüştü ama o hiç ümidini kaybetmiyor bebeğinin yaşaması için mücadele ediyordu.Eşi hep görevdeydi, rahatsız olan çocuğunun sık sık krizleri tutuyor nöbet geçiriyordu ve sık sık doktora götürmek zorunda kalıyordu.Çocuğunun hasta olması onda birşey değiştirmemişti sağlıklı bir çocuk gibi ilgileniyor bir gün iyileşecek ümidini hiç kaybetmiyordu...İki çocuğu daha da büyümüş tek dertleri okuyup meslek sahibi olmaktı, eşinin tayini çıkmıştı yine her ne kadar bu onun istemediği birşey olsada kabullenmek zorundaydı.Bu kez eşi siz gelmeyin ben bir yıl çalışır tekrar buraya dönerim düzenimiz değişmesin demişti ama nasıl olacaktı biri yatalak 3 çocuk vardı üstelik sekiz haftalık hamileydi tek başına yapabilecekmiydi tek başına bu sorumlulukları yerine getirebilecekmiydi bilmiyordu...Günler geçmiş ve Doğum vakti gelmişti eşi yanlız bırakmamış ailesiyle bir ay geçirmişti ama tekrar görevine gitmek zorundaydı, Su çok üzülmüştü çünkü yatalak olan çocuğu babasının gittiğini hissetmiş kötüleşmişti.Bunun üzerine eşini arayıp durumu anlatmış tekrar gelmesini istemişti ama görevini bırakıp nasıl gelebilirdi...Su bunları düşünerek geçiyordu günlerini; bir gece yine yorgun bir şekilde uykuya dalınca rüyasında vefat etmiş annesini görüyor; çok yoruldun birazda ben alayım deyince uykusundan sıçrayarak uyanıyor ve hemen kalkıp hasta olan çocuğu yıkamak üzere hazırlık yapıyor çünkü içinde vefat edebileceği hissi geliyor...Eşini arayıp çocuğun durumunu anlatıyor oda telefonu kulağına götürmesini çocuğa sesleneceğini söyliyor.Hasta olan çocuk babanın sesini duyunca hareketleri değişiyor içini çekiyordu.Aradan bir kaç saat geçmiş çocuk birden kıpırdamaya başlamış düzgün olmayan eli, kolu düzelmişti bu durum Su’yu çok korkutmuş hemen ablasını arayıp gelmesini istemişti.Ablası gelene kadar eşinide arayıp durumu anlatmıştı oda doktora götürmesini istemiş Su ise kendisinin de yanlarında olmasını istediğini belirtmişti.Ablası ve eniştesi gelince çocuğun iyi olmadığını anlayıp tekrar eşini arayıp ısrarla biran önce gelmesini söylemiş çocuğun ölebileceğini konuşmuşlardı...Su ve Ablası yalnız kalmışlardı çocuğun hali iyi değil diye konuşurlarken eşi arayıp geliyorum demesiyle Su biraz da olsa rahatlıyor...Su artık evladının yanından hiç ayrılmıyordu dizlerinde uyutmaya çalışırken birden ayaklarının buz gibi olduğunu hissediyor ve çırpınışını hissediyor tek yapabildiği ablasının yüzüne bakabilmek çünkü diğer iki evladına belli etmemeye çalışıyordu.Ablası çocuklar anlamasın diye yüzüne tülbent örtüyor ama çocuğun gözü açık kalıyor sebebini sorunca ablasına; babası yanında değil bu yüzdendir diyerek susuyor; ruhunu teslim etmesi Su’yu ve ablasını çok üzüyor; ağlamak yerine dua ediyor sabırla karşılamaya çalışıyordu.Bunlar yaşanırken çalan telefonla kendine geliyor; arayan eşi!!! Yola çıkıyorum hayırlısıyla orda olucam yarına deyince Su çocuğun vefat ettiğini söylemiyor, uzun yoldan geleceğini, mesleğinin vermiş olduğu zorlukları düşünerek susuyor...Su için çok zor bir gündü çocuklarına belli etmemek, güçlü gibi görünmek ağlaması gerekirken susmak zordu ama onun hayatı böyleydi işte dilinde sadece dua vardı hayırlısıyla bu görevi bitirmek ve huzurla yaşlanmak...O bunları düşünürken hayatındaki kötü günlerin bitmediğini bilemiyordu.... Su’yun hikayesi 3 devamı haftaya
YORUMLAR