Yıllardır içimde bir özlem vardı… İsmini her duyduğumda içimi titreten, haritada yerini parmak ucuyla ararken yüreğimin atışını hızlandıran şehirler: Taşkent, Semerkant, Buhara, Hiva… Ve elbette, Alm...
Hepimiz biliyoruz ki, Hayat, dışarıda olup bitenden çok, içeride ne yaşadığımızla şekilleniyor.
Kendimiz olmak... Ne kadar da kolay söyleniyor, değil mi? Oysa biz, çoğu zaman başkaları gibi olmayı hedefliyoruz.
Kadın olmak Dünyamıza sevgi,emek ve güç katmaktır.
AHİR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ. DÜNYAMIZ ÇOK DEĞİŞTİ.. Eskiden ne güzeldi herşey.Hayatımız yaşam ve Dünyamız. Şimdi ise,Günümüzde her şey hızla değişiyor.
İnsan sadece nefes alan bir varlık değildir. Bizler Her anımizla, düşüncelerimizle, hislerimizle, ve çabalarımızla hayatımızı şekillendirebilen değerlere sahip varliklariz.
Hepimiz Acılariyla, sevinçleri ve hüzünleriyle neşeleriyle, doğumlarıyla, ölümleriyle,Savaşlarıyla, felaketleriyle koskoca bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz.
Yaşadığımız hayatta İnsanlar, sürekli değişen ve gelişen bir varlık olarak, kendini keşfetme yolculuğunda büyük bir potansiyele sahiptirler.
Gözlerimizi kapatıp geçmişe döndüğümüzde, çocukluk yıllarımızın o coşkulu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları canlanıyor zihnimizde.
Öyle kirlenmiș Dünya'da yaşiyoruz ki,Birçok kötü olaylar görüyoruz,duyuyoruz.
Çocuklarımız hayatımızın en saf ve en masum varliklarıdır.
Bu bağlantı sizi https://www.haberinsaati.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.