İnsanların peşinde koşmayı bıraktığınızda aslında hayat size bambaşka bir gerçeği öğretiyor.
Kendinizi buluyorsunuz. Çünkü insan, farkında olmadan yıllarını başkalarının gözüne girmek, kalbinde bir köşe kapmak için harcıyor.
Sürekli birilerine yetmeye çalışıyor, gönlünü hoş etmeye çabalıyor, değer görmek için kendini parçalıyor. Ve bir gün aynaya baktığında fark ediyor ki; kendi değerini başkalarının onayına bağlamak, insanın ruhuna yapılacak en büyük haksızlıkmış.
Şunu kabullenmek gerek: Gerçekten hayatınızda olmak isteyen kimse sizi yormaz, yıpratmaz. Ne aramanız için bahaneler üretir, ne de varlığınızı sorgulatır. Çünkü isteyen gelir, özleyen arar, yanında görmek isteyen yanınızdadır. O yüzden aslında peşinden koştuğumuz her insan, bizim yalnızlığımızın ve kendi kıymetimizi unutmuş olmamızın aynasıdır.
Koşmayı bıraktığınızda hayat birden sadeleşiyor. Kırılmalar azalıyor, hayal kırıklıkları hafifliyor. Çünkü artık kimseyi zorla yanınızda tutmaya çalışmıyorsunuz. Zaten zorla kalan birinin yükünü taşımaktansa, kaliteli yalnızlığınızın zarif sessizliği çok daha değerli oluyor.. Bazen bir dostun eksikliği, yanlış bir dostun fazlalığından çok daha huzurludur.
Oysaki, gerçek bağlar, karşılıklı emek ve içtenlikle kurulur. Bir taraf koştururken diğer taraf keyif çatıyorsa o bağ çoktan çürümüştür. Biz buna çoğu zaman “ilişki” diyoruz ama aslında o, sadece tek taraflı bir çabanın adıdır. Ve insan, kendi hayatını böyle yokuşlara mahkûm etmemeli. Çünkü yük taşımakla geçen yılların telafisi olmuyor.
Bir de şu var: Kendinize değer verdiğinizde, dünya da size bakışını değiştiriyor. Çünkü kendi yolunda huzurla yürüyen bir insan, farkında olmadan bir çekim gücü oluşturuyor. Peşinden koşmadığınız insanlar, bir bakıyorsunuz ki sizin dinginliğinize hayran oluyor. İşte hayatın en güzel gerçeği bu oluyor.
Unutmayalım: Kimseye kendimizi ispat etmek zorunda değiliz. Ne sevgimizi, ne sadakatimizi, ne de varlığımızı… Biz zaten olduğumuz gibi yeterliyiz. Fazlasına gerek yok. Hayat yolculuğunda kim yanınızda kalmak isterse kalır, kim gitmek isterse gider. Ve gidenler aslında kayıp değildir; onlar bize fazlalık yapanlardır.
İnsanların peşinde koşmayı bıraktığınızda, sonunda hep kendinize varıyorsunuz. Ve işin en güzel tarafı da bu: Çünkü insan, kendine kavuştuğunda hiçbir boşluk kalmıyor. Belki de en büyük huzur, kimsenin gölgesinde değil, kendi ışığında yürümektir.
Kalben sevgilerimle...
Gülten Abacı.