Futbolun sadece 90 dakikalık bir oyun olmadığını hepimiz biliyoruz. Tribünlerde, kulüp yönetimlerinde, federasyonlarda hatta devlet politikalarında futbolun yansımalarını görmek mümkün.
Fenerbahçe, sezon başına dünyanın en tecrübeli teknik adamlarından biriyle, José Mourinho ile girdi. Taraftarın beklentisi büyüktü:
Spor dünyasında “atletik” kelimesi sıkça kullanılır. Ancak çoğu zaman bu terim yalnızca hızlı koşan, yüksekten zıplayan ya da güçlü görünen sporcular için söylenir.
Futbolun büyüsü, bazen bir yıldız futbolcunun attığı şık golde, bazen de 17 yaşında altyapıdan çıkan bir gencin sahada gösterdiği cesarette gizlidir.
Türk futbolunda veri analizi, performans bilimi ve modern antrenman yöntemleri artık bir lüks değil, zorunluluk. Ancak bu zorunluluğa rağmen birçok kulüp hâlâ bilimsel yaklaşımlara mesafeli duruyor.
Makamlar emanet, bilgi kalıcıdır.
Çocukluk dönemi, bir bireyin hem bedeninin hem de zihninin en hızlı geliştiği yıllardır. Bu yıllarda yapılan doğru yönlendirmeler, bir ömür boyu sürecek sağlıklı alışkanlıkların temellerini atar.
Futbol dünyasında başarıyı belirleyen en kritik yapı taşlarından biri hiç şüphesiz doğru kurulan bir takımdır. Ancak bu noktada en temel tartışma başlar: Takımı kim kurmalı?
Bir zamanlar Türk futbolunun ve dünya futbolunun en büyük yıldızları dar sokaklardan, toprak sahalardan, kaldırım kenarlarından çıktı.
Bir futbol maçının kırılma anları vardır. Beşiktaş’ın Shakhtar Donetsk karşısında yediği üçüncü gol bu kırılma anlarının somut örneğidir. Ama bu sadece bir “gol” değil, bir yapı sökümü, bir sistem zaa...
Türk futbolunda zaman zaman konuşulan ama çoğu kez görmezden gelinen bir gerçek var: hatır transferleri.
Bu bağlantı sizi https://www.haberinsaati.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.