Bir programa, etkinliğe ya da toplantıya gittiğimizde genellikle aynı manzarayla karşılaşıyoruz: Gönüllülerin çoğu orta yaşın üstünde, genç yüzlerse yok denecek kadar az. Her geçen yıl bu boşluk biraz daha büyüyor.

Oysa dernekler sadece etkinlik düzenleyen yapılar değil; bir araya gelmenin, dayanışmanın, paylaşmanın yeridir. Gençlerin bu alana katılmaması sadece bir istatistik değil, aynı zamanda bir kayıptır. Onlar olmadan bu yapıların geleceği eksik kalır.

Bazen zaman yok deniyor, bazen ilgi. Ama belki de gençler gerçekten çağrıldıklarını hissetmiyor. Onlara yalnızca görev değil, söz hakkı verilmesi gerekiyor. Dinlenmeye, değer verilmeye ihtiyaçları var. Bir masaya oturduklarında sadece çay değil, fikirleri de paylaşılmalı.

Ben Umudum Ol Derneği’nin kurucusu olarak her gün şunu görüyorum: Gençlerde umut var. Onlara inandığınızda, onlar da size inanıyor. Onlara yer açtığınızda, sadece derneği değil, toplumu da yeniden inşa ediyorsunuz.

Gençlik uzak değil. Belki sadece sesini duyurabileceği bir kapı arıyor. Biz o kapıyı aralamaya hazır mıyız?

Öznur Yücetaş Uysal
Umudum Ol Derneği
Kurucusu ve Genel Başkanı