Çocuk yetiştirmek, bir bahçeye tohum ekmek gibidir. Toprağı ne kadar iyi tanır, tohumu ne kadar şefkatle yerleştirir ve zamanında ne kadar sulayıp korursanız, meyvesi o kadar tatlı olur.
Ancak modern dünyanın karmaşasında annelik ve babalık, bazen neyin doğru olduğunu seçmekte zorlandığımız bir sınav halini alabiliyor. Bu noktada hem İslami değerlerimiz hem de psikolojik rehberlik bize ışık tutuyor.
1. Merhamet Temelli Bir İletişim Kurun
Efendimiz (s.a.v.) “Çocuklarınıza sevgi gösterin, onlara karşı merhametli olun” buyuruyor. Bugünün çocukları da en az dünün çocukları kadar, hatta belki daha fazla, anlayışa ve sevgiye açlar. Psikoloji de bize aynı şeyi söylüyor: Koşulsuz sevgi, çocuğun benlik gelişimi için bir temel taşıdır.
Onu sevin, ama bu sevgiyi sadece başarıya veya “uslu” olmaya bağlamayın. Sevginiz, onun kimliğini inşa eden sağlam bir sütun olmalı.
2. Sınır Koyun ama Kırmayın
İslami terbiyede sınırlar nettir ama zalimce değildir. Rabbimiz, bize sınırlar koymuş ama tövbe kapısını hep açık bırakmıştır. Çocuk terbiyesinde de sınır çizmek, onun güvenliği ve karakter gelişimi için gereklidir. Fakat bu sınırlar çocuğun özgüvenini kırmak, onu cezalarla sindirmek için kullanılmamalıdır.
Psikolojik açıdan da sınır koymak, çocuğun iç disiplini öğrenmesi için şarttır. Kurallar net ve kararlı olmalı ama kuralsızlık kadar katılık da çocuğu duygusal olarak örseleyebilir. Sınırlarınız “korku” değil “saygı” üzerine inşa edilsin.
3. Dua ile Terbiye
Belki de unuttuğumuz en önemli yöntem: Dua. “Ya Rabbi, evladımı Sen’in razı olacağın bir kul eyle.” Bu dua bir yandan teslimiyeti, bir yandan da gayreti simgeler. Çocuğunuz için ettiğiniz her dua, onun kalbine dikilen manevi bir fidandır.
İslam psikolojisinde insan, sadece biyolojik ve sosyal bir varlık değildir; aynı zamanda ruh taşıyan bir emanettir. Çocuğa sadece “iyi bir kariyer” değil, “iyi bir kalp” bırakmak da ebeveynliğin asli görevidir.
Velhasılı kelam,
Her çocuk bir dünyadır. O dünyayı keşfetmek zaman alır. Sabırlı olun. Merhametinizi eksik etmeyin. Ne sadece dindar ama sevgisiz, ne de sadece modern ama yönsüz çocuklar yetiştirelim. Bizim evlatlarımız, hem yüreği imanla çarpan hem de özgüveniyle ayakta duran nesiller olsun.
Ve unutmayalım: Her davranışımız, onların karakter kitabına yazılan bir cümledir.