Türkiye’de her mahallede bir yıldız adayı vardır. Sokakta topa her dokunuşu tribünleri ayağa kaldıran, “Bu çocuk büyük futbolcu olacak” dedirten yüzlerce, binlerce yetenek…

Peki neden bu çocukların büyük bir çoğunluğu profesyonel seviyeye ulaşamaz? Neden her jenerasyondan kaybolup giden onlarca umut hikâyesi duyarız?

Bu sorunun cevabı sadece “şanssızlık” değildir. Sistemin kendisi yetenek kaybı üretmektedir.

Bilimsel Takip Eksikliği
Türkiye’de altyapıdaki oyuncuların gelişimi çoğu zaman gözle değerlendirilir. Koşu mesafesi, hız, çeviklik, karar verme hızı… Kağıt üzerinde var gibi görünen programlar uygulamada eksiktir.

“Ölçmediğiniz şeyi geliştiremezsiniz.”

Gelişimi kanıtlayacak performans testleri ya hiç yapılmaz ya da sonuçlar bir klasörde unutulur. Oyuncunun 1 yıl önceki haliyle bugün arasındaki farkı gösteremeyen sistem, doğru yönlendirme de yapamaz.

Yanlış Yönlendirilen Roller
10 yaşında forvet olan çocuk, 14’te stoper yapılır, sonra yeniden forvete döner. Yetenek profilinin netleştirilmediği, oyuncunun kimliğini bulamadığı bir süreç yaşanır.

Sonuç: Ne stoper olur ne forvet.

Beyin Antrenmanlarından Uzak Kalmak
Modern futbolda fark; karar verme hızı, oyun okuma ve tepki süresi ile yaratılır. Ancak biz hâlâ sadece “koş, pres yap, topu kanada aç” anlayışındayız.

Beyni geliştirmeyen bir sistem, bedeni boşa çalıştırır.

Şans Faktörünün Sistemin Yerini Alması
Doğru şehirde, doğru kulüpte, doğru antrenörle denk gelirse… Gerçekten mi?
Gelişim tesadüfe bırakılamayacak kadar değerlidir.

Ekonomik ve Sosyal Gerçekler
Her aile, çocuğunu futbola taşımaya aynı imkânda değil. Bazıları deplasmana gidebiliyor, bazıları dolmuş parasını zor buluyor.
Eşitsizlik yetenek seçmez… Ama sistem seçiyor.

Sürekli Değişen Antrenörler
Bir kulüpte 10 yılda 15 teknik adam değişiyorsa, oyuncunun gelişim planı nasıl istikrarlı olacak?
“Hocaya göre futbolcu” değil, “futbolcuya göre hoca” anlayışı oturmalıdır.

Erken Etiketleme
13 yaşında “Bu çocuk olmaz” damgası…
Oysa tam gelişim çağıdır.
Dünyanın en iyi isimlerinin çoğu geç parladı. Biz ise erken söndürüyoruz.

Sonuç
Bir oyuncuyu kaybetmek, sadece bir kariyer kaybı değil: Bir ülkenin geleceği çöpe gidiyor.
Türkiye’de yetenek bitmiyor; bitiriliyor.

Çözüm
- Bilimsel performans takip sistemleri
- Bireysel gelişim planları
- Motor beceri ile bilişsel antrenmanın entegre edilmesi
- Uzun vadeli teknik yönetim anlayışı
- Sosyal destek ve eşit fırsat
- Eğitim-psikoloji-davranış analizi birlikteliği

Gelişim bir projedir.
Yetenek, bilimle korunur.