Türk futbolunun en kritik yapı taşlarından biri olan Bölgesel Amatör Lig (BAL), yıllardır futbolun tabanını temsil ediyor. Anadolu'nun dört bir yanından yüzlerce kulüp, profesyonel futbol hayaliyle bu ligde mücadele veriyor.

Anadolu'nun dört bir yanından yüzlerce kulüp, profesyonel futbol hayaliyle bu ligde mücadele veriyor. Ancak mevcut sistem, birçok kulüp ve futbolcu için adaletsizlik, dengesizlik ve sürdürülemez bir döngüyü beraberinde getiriyor.

Mevcut BAL Statüsü: Karmaşa, Dengesizlik ve Umutsuzluk

BAL, 2024-2025 sezonunda 153 takımın katılımıyla 10 farklı grupta oynandı. Gruplar, 14 ila 17 takım arasında değişiklik gösterdi. Sezon sonunda grup birincileri direkt olarak 3. Lig’e yükselirken, grup ikincileri ve bazı grupların en iyi üçüncüleri ise play-off mücadeleleri oynadı.

Kağıt üzerinde adil gibi görünen bu sistem, uygulamada birçok kulüp açısından ciddi sorunlar yarattı. Gruplar arasındaki takım kalitesi ve ekonomik uçurumlar, sezon boyunca dengesizlikleri artırdı. Bazı gruplarda rekabet zayıflarken, bazı gruplarda aşırı yığılmalar yaşandı.

Özellikle grup ikincilerinin, başka bir grubun daha zayıf üçüncüsüyle aynı statüde play-off oynamak zorunda kalması, saha içi adalet duygusunu ciddi biçimde zedeledi. Bu durum, bir yandan sezonun ortasında bazı kulüplerin motivasyonunu düşürürken, bir yandan da saha dışı faktörlerin konuşulmasına neden oldu.

Altyapı, Kulüp Yapıları ve Mali Şeffaflık Sorunu

BAL’daki birçok kulüp, günü kurtarma telaşıyla uzun vadeli planlamalardan uzak. Altyapı yatırımları neredeyse yok seviyesinde. Genç oyunculara fırsat tanınmıyor, yerel değerler göz ardı ediliyor. Bu da Türk futbolunun üretkenliğini köreltiyor.

Mali tablolar ise tam bir muamma. Borç batağında kıvranan kulüpler, günü kurtaran transferlerle bir sezonda her şeyini riske atıyor. Oysa bir kulübün sürdürülebilirliği, sadece sportif başarıyla değil, kurumsal yapısıyla da doğrudan ilişkilidir.

Yerel Futbol Kültürü Kan Kaybediyor

BAL, sadece futbolcuların değil; şehirlerin de sahnesidir. Futbolun ruhu, Anadolu şehirlerinin sokaklarından beslenir. Ancak statüden kaynaklanan sorunlar, bu şehirlerdeki futbol kültürünü de zedeliyor. Maçlara olan ilgi azalıyor, seyirci sayıları düşüyor, sponsorlar elini çekiyor.

Birçok şehirde futbola olan güven sarsılmış durumda. Taraftarlar, sezon başından itibaren kaderini bilen bir takımın maçına gitmektense, yerel futbolu terk ediyor. Bu da Türk futbolunun en büyük sermayesi olan 'şehir ve halk' desteğini yitirmesine sebep oluyor.

Önerilen Alternatif Sistem: Adalet, Rekabet, Gelecek

1. Standart Grup Sayısı ve Fikstür Dengesi:
Gruplar 8'e düşürülüp her biri 18 takımlı hale getirilmeli. Böylece takımlar eşit sayıda maç oynar, her bölgede rekabet adil ve sürdürülebilir hale gelir.

2. Genişletilmiş Play-Off Sistemi:
Her grubun ilk 4 takımı, grup içi play-off oynar. Çeyrek final, yarı final ve final aşamaları ile rekabet diri tutulur, daha fazla takım profesyonel hayallerini sonuna kadar taşır.

3. Altyapı ve Genç Oyuncu Zorunluluğu:
Her kulüp en az iki yaş grubunda altyapı takımına sahip olmalı. BAL maç kadrolarında en az 2 U21 oyuncusu zorunlu olmalı. Bölgesel futbol akademileri desteklenmeli, gençlere alan açılmalı.

4. Mali Şeffaflık ve Kulüp Lisans Sistemi:
TFF, kulüplerin mali tablolarını düzenli denetlemeli. Belirlenen mali kriterleri karşılamayan kulüpler ligde mücadele edememeli. Mali disiplini sağlamış kulüplere ek maddi destek verilmeli.

5. Yerel Şehir Dinamiklerini Harekete Geçirme:
Şehirlerin futbol takımlarına sahip çıkması teşvik edilmeli. Belediyeler, yerel iş dünyası, STK'lar ve taraftar dernekleri sürece aktif dahil olmalı. Şehirleri futbolun merkezine koyan bir strateji uygulanmalı.

Türk Futbolu İçin BAL’da Reform Bir Zorunluluk

Türkiye’de futbolun temeli sağlam olmadan, üst yapıdaki liglerin ve milli takımın başarılı olması beklenemez. BAL’da yapılacak bu reformlar;
- Anadolu futbolunun gücünü ve üretkenliğini geri getirir.
- Kulüplerin hem sportif hem mali anlamda sürdürülebilirliğini sağlar.
- Türk futboluna yeni yıldızlar kazandırır.
- Şehirlerin futbola inancını ve tutkusunu geri kazandırır.

Unutulmamalıdır ki futbol sadece skor değil; bir şehir kültürüdür, bir halkın heyecanıdır, bir ülkenin geleceğidir. BAL’da yapılacak bu yapısal reformlar, Türk futbolunu sadece kurtarmaz; yeni bir futbol kültürünün de önünü açar.