MAN’ın Türkiye’de 60 yıla yakın önemli bir üretim tecrübesi ve kabiliyetine sahip olduğunu belirten , tesis hakkında kısa bilgi verdi. Barbaros Oktay, "2025 yılına kadar yeni şehir içi otobüslerimizin yarısı elektrikli olacak ve sadece beş yıl sonra Avrupa'daki otobüslerimizin yüzde 90'a yakını elektrikli olarak teslim edilecek. Aynı zamanda seyahat otobüslerinin elektrifikasyonu ile ilgili de önemli çalışmalar yapıyoruz. İlk e-Coach test filosunu 2025 yılı için planlanıyoruz” açıklamasında bulundu.
Şarj altyapısının genişletilmesinin önemine ve sıfır emisyon teknolojisine geçişte mantıklı politik yönergelere duyulan ihtiyacı vurgulayan “2030 yılına kadar Avrupa'daki yeni kayıtlı MAN otobüslerinin yüzde 90'ının, tüm MAN kamyonlarının ise yüzde 50'sinin akülü elektrikli olması gerekiyor. MAN, ortakları ve müşterileriyle birlikte sürdürülebilir mobiliteyi ileriye taşıyor ve Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerine tamamen bağlı. Sürdürülebilirlik, kurumsal stratejimizin ayrılmaz bir parçası. İklim açısından nötr mobiliteye doğru ilerlemek için CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltmalı ve yenilikçi e-Mobilite teknolojimizi tutarlı bir şekilde yollara çıkarmalıyız. Hedefimiz: MAN en geç 2050 yılına kadar sera gazlarından arındırılmış olmalı. Sıfır emisyon hedefi için; ileri görüşlü siyasi düzenlemelere, finansal planlama güvenliğine ve şarj altyapısının kurulumunda hıza, ayrıca verimli bir elektrik ağına ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck de yaptığı konuşmada: “Mobilitedeki sürüş ve enerji dönüşümü, tüm sektörü benzeri görülmemiş bir şekilde değiştiriyor . İklim hedeflerimize ulaşmak için yük ve yolcu taşımacılığını hızlı ve tutarlı bir şekilde karbondan arındırmalıyız. e-Mobilite dönüşümünde atılan adımlar, şirketin bu değişimi aktif bir şekilde ileriye taşıdığını ve gelecekteki teknolojilere ve lokasyonlarının geliştirilmesine yatırım yaptığını gösteriyor” dedi. Bakan Habeck, Ankara’da ve bir Alman yatırımında bulunmaktan duyduğu mutluluk ve gururu da belirtti.
