Ülke olarak çok hazin bir deprem yaşadık.On binlerce insanımızı maalesef kaybettik.Binlercesi sakat kaldı.Aileler yok oldu.Çocuklar kimsesiz kaldı.Hayatta kalanlar kaybettiklerinin acısısyla belki kurtulduklarına bile gerçek manada sevinemediler.Yüreklerde geride kalanların hüznü,hafızalarda deprem anının kıyameti andıran korku ve dehşeti...Ülkemizin ,insanlarımızın bağrı yandı,günlerce göz yaşı döktük...
 
Milliyetimize,dinimize,dilimize,inancımıza bakılmadan Yunanistan’da dahil olmak üzere yurt dışından yardıma koştular.Van, Elazığ depremlerinde olduğu gibi, yurt içinden de acıları nisbeten dindirmek için tüm millet seferber olduk.
Bizler de depremzede kardeşlerimize yaptıkları yardımlar için, minnettarlığımızın gereği olarak  ve hiç bir ayrıma tabi tutmadan,tüm insanlığı dualarımıza kattık.
 
Acılar hala taze,gözlerde yaşlar akmaya devam ederken,ülkemizde bir seçim yaşandı.Şükürler olsun ki kazasız belasız,herkes kendi fikir ve görüşleri doğrultusunda,özgürce oyunu kullandı.İşin siyasi analizlerini başkalarına bırakıyorum...
 
Sonuçlar şekillendikten sonra,insan kılığına bürünmüş ancak zerre kadar adamlıktan nasibini almamış birileri ortaya çıktı.Pervasızca,insafsızca,gönlünde zerre kadar iyilik olan herkesin kanını donduracak şekilde açıklamalar yaptılar,el atından yapmaya da devam ediyorlar.
 
İstediklere partiye oy verilmemesini öne sürerek ; yaptığı üç kuruşluk yardımları haram edenden,depremzedelerin yaşadıkları sıkıntılara  müstehak olduklarını ilan edenlerden,sosyal medyada ve yazılı basında bunu utanmadan sergileyenlerden ,işi kurumsal boyuta taşıyıp depremzedeleri otellerden sokağa atan, öğrencilere verilen bursları kesenlere kadar, gönülleri kararmış,kinleri gözlerine perdeler indirmiş,sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek düsturunu kökten unutmuş bir kitle ile tanışmış olduk...
Bu nasıl insanlık ?Bu nasıl adamlık? İşin çirkefliğini ve çirkinliğini anlatacak söz bulamıyorum.
Ne ara bütün insanlığımızı kaybettik?İçirdiği bir bardak çayın karşılığını bekleyen,çıkarsız selam vermeyen,mal ve mülkün gerçek ve tek sahibini unutan ,taş kalpli kişiler haline  ne zaman geldik ?
 
Peki bir sorum olacak. Ülkemize yardıma koşan yabancıları hangi kategoriye koyuyorsunuz?Nasılsa kendilerinden değildik,hatta ülkelerimiz arasında anlaşmazlıklar olanlar da vardı.Neden bizden birisi gibi enkaz altndan çıkardıkları her can için sevindiler ?Neden göz yaşlarını tutamadılar?
 
Cevabı çok basit :İNSAN OLDUKLARINDAN,İNSAANN!
 
Yaradalını severiz yaradandan ötürü.Dinine,diline,ülkesine bakmadan,başa kakmadan,göze sokmadan,yaptığı iyiliği anında unutan,karşılıksız yardım eden bir nesilden geliyoruz. Umarım,bu sürüye katılanlar,akıllarıyla beraber gönüllerini de kiraya verenler,tez vakitte hataları ile yüzleşip yanlıştan döner ve insani yolu bulurlar...
 
Son sözüm şudur ki :
Depremin hangi ülke veya hangi ilde olacağını ve ne zaman olacağını şüphesiz yalnız Rabbim bilir,hüküm Allah’ındır.Rabbim bir daha veripte göstermesin...
 
Eğer bulunduğunuz yerdebir deprem olsa ve bu gün beddua ve hakaret ettiğiniz insanlar sizlere aynı tavırla yaklaşsa nasıl hissedersiniz ?Sırf siyasi kimliğinizden dolayı bir damla su,bir parça ekmek size çok görülse çok mu mutlu olursunuz ?
 
Böyle acı bir tecrübe ,bir afet yaşamadan gerçeği görmeniz ve insani yolu bulmanız temenilerimle.
Azmi OZAN