İnsan olmanın ne anlama geldiğinin farkında olan, bilinçli bir şekilde akıl ve kalp birlikteliği ile iyinin, doğrunun, güzelin, sevginin, vicdanın ve değerlerin el ele verdiği huzurlu bir yaşama sahip olan kendine ve çevresine zarar verebilir mi, bilerek kötülük yapa bilir mi, cana ve mala zarar verebilir mi, terör lanetinin kalleş bir parçası olabilir mi? 

O halde öğretilmesi gereken şey birilerinin insana insan olduğunun hatırlatması, insanın çok kutsal bir varlık olduğunun bilincinde olması. Dahası iyiyi, güzeli, doğruyu, değerleri anlamak. Akıl, kalp, estetik ve kutsal değerler arasında oluşan uyumdaki hazzı yakalamak. 

Her gün çocuklarımıza derse başlamadan “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, küçükleri korumak, büyüklerimi saymak, daima ileri gitmek…” andının ne anlama geldiğini de anlatabiliyor muyuz? Her şey insanın emrine yaratıldığına göre!

Elbette ki tedavi etmek gerekir biyolojik, psikolojik, sosyal, ekonomik, kültürel kaynaklı birçok hastalığı. Ama her tedavi olumlu cevap veremeyebilir. Üstelik tedavi hem masraflı ve oldukça da zaman alıyor, izleri kalıyor. O halde tedavi edici model yerine, önleyici metodu neden kullanmayalım ki. Hem ucuzhem masrafsız hem de sonuç alınabilen bir yöntem.

Nasıl mı? Tabi ki eğitimle. İnsana insanın ne olduğunun anlatılması ile.

Toplumun kaliteli, vizyon ve misyon sahibi adam gibi adamlara ihtiyacı var. Gelin mesnetsiz, ön yargılı bakışlarla bu insanları türünün son örnekleri haline getirmeyelim. Cahil olanlardan farklı bir yaklaşımda bulunalım, korkularımızın, endişelerimizin, beklentilerimizin gölgesinde kalarak insanlığımızı ayaklar altına almayalı. 

Unutmayalım ki kırdığımız kalbi onarmaya belki vaktimiz kalmayacaktır. Haksız uygulamalarımızın faturası ama bugün, ama yarın değişik şekillerde karşımıza çıkacaktır. Ve çıkıyor da…

Yeni hicri yılda bereket ve güzellik havasında hissiyatımızın, duygularımızın üzerindeki tozları silkeleyerek bayrama huzurla girelim. Unutmayalım ki ateş düştüğü yeri yakar, Kalbi kırmanın, feryatların gökyüzüne yükseleceği matemlerin de bedeli insanlığa vurulan bir hançer kadar acıdır.

Güllerin kurumasına müsaade etmeyelim, bu bayramda boynu bükük çiçeklerin güneşi olalım, yerin altında her türlü engelleri aşarak yeşerecek çiçeğin önündeki engel biz olmayalım.

Huzurlu ve onurlu bir hayat için hayatlarını bu cennet vatana feda eden ölmeyen şehitlerimizi rahmetle anıyor Kalem!

Şehitlerimizin evlerinde mateme sebep olanların, şehit aile çocuklarının hüzünlü bakışlarına sebep olan kahpe kurşun tetikçilerini de insanlığa sürdükleri kare lekeleri lanetliyor gerçek anlamda en güzel hale yaşamalarını temenni eder Kalem…

[email protected]