Adnan Fişenk, Necati Çavdar / Ankara
Altındağ Belediyesi Kabakçı Konağı Kültür ve Sanat Evinde gerçekleştirilen programda, İdareci Bürokratlar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yücel Can’ın açılışve selamlama konuşmasında kendisinin de bir 28 Şubat ve 15 Temmuz mağduru ve tanığı olduğu bu süreçte onlarca emsallere rağmen ilgili kanunlar, yönetmelikler doğrultusunda maaş alamadığını vurguladığı, bununla birlikte gerek 28 Şubat ve gerekse 15 Temmuz operasyonlarında hürriyet adına mücadele verdiğini, birçok alanda mağdur edildiğini; bütün bunlara karşı gerek şahsı ve gerekse İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği olarak mücadele ettiğini; böyle bir durumun inşallah bir daha yaşanmamasını temenni ettiğini, ancak bir daha olsa aynı tepkide bulanacağını; ayrıca bunun rantının kullanılmasının da doğru olmadığını söyledi.
Daha sonra Gazeteci, Moderatür Sayın Adnan Fişenk Moderatörlüğünde 28 Şubat ve 15 Temmuz ile ilgili yaşananlar ve başlarından geçen yaşanmışlardan örnekler verilerek sunumlarına devam ettiler.
Türk Haber Kameramanları Dernek Başkanı Aytekin Polatel,gerek 28 Şubat Gerekse 15 Temmuz darbe girişiminde halkınolaylardan bilgi sahibi olarak ona göre tepki koyması konusunda ve tarihe kayır düşme anlamında basın mensuplarının basılı ve görüntülü haberlerinin önemine dikkat çekti.
Ayhan Polatel, 15 Temmuz akşamında alanda her kesimden kişilerin olmasının çok anlamlı olduğunu vurguladı. 15 Temmuz ile ilgili anlatımda bulunan Aytekin Polatel o gün yaşananlara vurgu yaparak, basın olarak haber amaçlı yapmış oldukları çekimleri ve haberleri medya olarak organize olarak anbean kamuoyu ile paylaştıklarını, şiddetli çatışmaları görüntülediklerini, Fetö terör örgütünün darbe girişimi sırasında en kanlı olaylar Ankara ve İstanbul'da yaşandığını, İstanbul ve Ankara da en çok can kaybı ve yaralının Fetö terör örgütünce yaşatıldığını, TBMM balta olmak üzere, İstanbul köprüsün de askerlerin halk üzerine kurşun yağdırması, hain kalkışmanın en çok akıllara kazınan görüntüleri arasında yer aldığı gibi bir silsile takip eden karanlık olayları naklettiler.
Sayın Ersönmez Yarbay; Yeniçerilerden itibaren bugüne kadar darbeler ile ilgili bilgi takdim etti. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dan günümüze darbe teşebbüslerine tarihi bir yolculuk yapan Ersönmez Yarbay darbe ve darbe teşebbüslerinin millet ve devlet hayatında önemli sıkıntılara sebep olduğunu anlattı.
Ersönmez Yarbay 90’lı yıllarda ne olduğu bilinmeyen sonuç alınmayan faili meçhuller ile toplumun gerildiği ve insanların kutuplaştırıldığına dikkat çekerek “28 Şubat” hatıralarına yer veren Yarbay, özetle konuşmalarını şu şekilde anlatmaya devam etti.
Seçimlerde RP, birinci parti olarak çıktı. Ancak RP ile kimse koalisyona yanaşmadı. Tansu Çiller, yiğitlik yaparak RP ile koalisyon kurdu.
28 Şubat ile ilgili giriş konuşmasında Ülkemiz çok partili hayata geçtikten sonra neredeyse her on yılda bir darbe veya muhtıralara sahne olmuştur. Bunun sonucu olarak da TBMM ve siyasi partiler kapatılmış, millet iradesi hiçe sayılmış, başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan hakları çiğnenmiştir.
Bu darbelerden birisi de pek çok insan hakları ihlali ile sonuçlanan ve yüzbinlerce insanın mağdur olmasına neden olan ve diğer klasik anlamdaki darbelerden farklı özellikleri bulunması nedeniyle “Post modern” olarak nitelenen 28 Şubat (1997) Darbesidir.
Önceki dönem Milletvekili Ersönmez Yarbay değerlendirmesinin bir bölümünde TBMM Uğur Mumcu Araştırma Komisyonun başında ben varken yaptığımız araştırmalar sonucu suikastı yapan katilin/katillerin yakalanmadığı sürece bu cinayetin kimler tarafından yaptırıldığının çözülemeyeceği gerçeğini o gün dile getirdiğini, hala bu konuda fikrinin değişmediğini, Sivas Katliamı ardından Başbağlar Katliamı, Eşref Bitlis Paşa’nın şüpheli uçak kazasında ölümü, Necip Hamlemitoğlu cinayeti, PKK’nın katliamları, 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya’yı ziyaret etmesi, Erbakan'ın Libya ziyareti sırasında Muammer Kaddafi'nin "Kürdistan kurulmalı, Türkiye iradesini kaybetmiştir, işgal altındadır" gibi sözler sarf etmesi ve Erbakan'ın bu sözler karşısında sessiz kalması, Türk Başbakanın çadırda ağırlanması ağır eleştirilere yol açmıştır.
Libya gezisi için Meclis'te Erbakan hakkında gensoru verildi ancak kabul görmedi.
Tartışmalı Erbakan’ın iftar yemeği ve 'Kudüs Gecesi'
11 Ocak 1997'de Erbakan'ın tarikat liderleri ve şeyhlere resmi konutunda iftar yemeği vermesi, sakallı, sarıklı, cübbeli şeyhlerin kameralara yansıyan görüntüleri çokça tartışılmıştı,
Sincan’da 30 Ocak 1997’de “Kudüs Gecesi” düzenlendi. Refah Partili Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın düzenlediği geceye katılan İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri bir konuşma yaptı.
Buna, gecede sergilenen gösteriler de eklenince o dönem sıkça dile getirilen rejim tartışmaları alevlendi.
Kudüs Gecesi’nin ertesi günü ise, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan kararname imzaya açıldı.
Bir kısım Medya... TUSİAD, Türk-İş, TESK vs. iktidara karşı cephe aldılar. Sermayeyi bölerek bir kısım kuruluşlar “Yeşil sermaye “olarak nitelendi. Birileri bankaları yağmaladı, “malı götürdü...” Sincan da yapılan “Kudüs gecesi” kimsenin haberi yokken aylarca sonra büyütülerek Tanklar yürütüldü...
2 Şubat 1997'de yargı organları harekete geçti. Hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı “Kudüs Gecesi” için ayrı ayrı soruşturma başlattı.
Bunun akabinde Tanklar Sincan'da.
Sincan da ikamet edenler 4 Şubat'ta Ankara'nın Sincan ilçesi güne tank sesleriyle uyandı.
15 tank ve 20 zırhlı araçtan oluşan konvoyun geçidi askerin darbe uyarısı olarak algılandı.
Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, o görüntü için, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" ifadesini kullandı. “Askerin uyarısı” olarak nitelendirilen bu gelişme üzerine Sincan Belediye Başkanı görevden uzaklaştırdı. Belediye Başkanı Bekir Yıldız ile 9 arkadaşı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklandı.
Başbakan Erbakan ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller anlaşarak Başbakanlığı Tansu Çillere vermek üzere Erbakan, istifa etti. Cumhurbaşkanı Demirel, mecliste ve halk da tabanı olmayan Yalım Erez’e Başbakanlık görevini verdi hükümet kuramayınca Mesut Yılmaz’a görev verilerek MHP ve DSP ile koalisyon kurdu. RP kapatıldı... Sonra da 28 Şubat’ın mağduru olan kesimin kurduğu ve buna rağmen seçimde daha az oy alarak meclis de milletvekili kaybı yaşayan FP kapatıldı.
Darbe ve darbe teşebbüslerinde; esas darbecilerle ve yurt dışı destekçilerle iş birliği içinde görülenler çok kere darbecilerle görüşmez ya da direk görev almazlar. Ancak bu kesim ve kişiler kendi çıkarlarını gerçekleştirmek üzere darbecilertarafında yer alarak demokrasiye karşı tavır içene girerler.
15 temmuza giden yolda birçok kesim Fetö’yü “hizmet” hareketi olarak gördü. Biz Meclis İnsan Hakları komisyonu olarak Rusya’ya gittiğimizde Rus, Eğitim bakanı “Onlar, odacısından en yüksek makamdakine kadar CİA ajanı. Onlara imkân vermeyiz” dedi… Fakat Türkiye’ de bu gözle bakılmıyordu.
Daha sonra Çevik Bir, bu ifadenin kendisine ait olmadığını, ABD'de geçen bir konuşmadan yanlış alıntı yapıldığını savundu. Sonrası Çiller-Erbakan iktidarı düşürülerek, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından hükümeti kurma görevi Yalım Erez’e, Yalım Erez kuramayınca, Mesut Yılmaz’a verildi.
28 Şubat Post modern darbe sürecinin en önemli aktörlerden biri de 15 Temmuz Hain Darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) dür.
Yarbay, her işin altında dış güçleri aramanın da doğru olmadığını belirtti.
Gerekli konuşma ve bilgilendirme bitiminde anlatım yapılan konularla ilgili soru cevap durumuna geçildi.
Dinleyici konuklardan gelen konularla ilgili sorular konuşmacılarla cevaplandırıldı.
Konukların da birtakım konularda fikir beyan etmesinin ardından idareci ve Bürokratlar Birliği Derneği bir etkinliği daha geride bırakırken, Ramazan ayına girilmesine az bir zaman kalınan şu günlerde İdareci Bürokratlar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Can’dan etkinliklerini iftar yemeği programları ile Ramazan ayı içinde devam edeceğinin sinyallerini verdi.
İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Başkanı Yücel Can ve Yönetim Kurulunca Katılımcı Konuşmacılar MilletvekiliSayın Ersönmez Yarbay, Türk Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel ve Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı, Moderatör Adnan H. Fişenk’e günün anlam ve manasına binaen Onur ve Şeref Şükran Plaketi takdim edilerek Dernek Başkan, Yönetim Kurulu, Konuklar, Katılımcılar ile toplu fotoğraf çekimleri yapıldı.