SOSYAL ÇÜRÜME

Ekonomi çökerse yeniden kurulur; toplum çürürse asla.

Tarihten Ekonomik Dersler

Tarih boyunca nice krizler yaşandı. İmparatorluklar yıkıldı, devletler battı, paralar değersizleşti…
Ama sonunda ekonomi hep toparlandı.
Çünkü sermaye kendini yok etmez; bir yolunu bulur, yeniden üretir.

En büyük kriz enflasyon değil, vicdanın iflasıdır.

Asıl Felaket: Toplumsal Çürüme

Asıl felaket, ekonominin değil toplumun çürümesidir.
Toplum çürüdüğünde geri dönüş yoktur.
Değerler aşındığında, ortak yaşam felsefesi kaybolduğunda, çürüme bütün hücrelere işler.

Bir ülke parasını kaybedebilir ama değerlerini kaybederse artık o ülke başka bir ülkedir.

Kültür ve Sanatın Yansıması

Bugün Türkiye’nin en büyük meselesi tam da budur.
Sanatımız, Edebiyatımız, Tiyatromuz artık göçmen dramları, mafya düzenleri, Bahis, Kumar, Kara para, Fuhuş, Uyuşturucu, İhaleler vs hikâyeleriyle gölgeleniyor.

Oysa biz böyle bir ülke değildik.
Bizim tiyatromuzda umudun, dayanışmanın ve insana dair saf duyguların izi vardı.

Şimdi aynaya baktığımızda gördüğümüz manzara başka:
Yavaş yavaş bir “Güney Amerika ülkesi”ne dönüşüyoruz.

Döviz kuru düşer, borsa yükselir; ama çürüyen toplum yükselmez.

Son Söz

Ekonomi er ya da geç ayağa kalkar;
ama çürüyen toplum bir daha dirilmez.

“Toplum çürürse umut da ölür; ekonomi her zaman yolunu bulur ama ahlak ve vicdan bir daha geri gelmez.”