TFF Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre profesyonel liglerde görev yapan 371 hakemin bahis hesabı, 152’sinin ise aktif bahis oynadığı tespit edildi. Bu sayı sadece bir istatistik değil; futbolun adalet terazisinin kırıldığı gerçeğinin resmidir.
Hakem Bu Cesareti Nereden Alıyor?
Bu sorunun cevabı net:
Sistemi yönetenlerin denetimsizliği ve sorumluluk almaktan kaçınması.
Eğer bir hakem on binlerce kez bahis yapabiliyorsa, bu cesareti kendisi yaratmış olamaz.
Bu bir yapısal çürüme, görmezden gelme, hatta örtbas kültürüdür.
Ve şunu da sormak zorundayız:
“Yönetenler arasında bahis oynayan yok mu?”
Neden sadece hakemler mercek altında?
Federasyon önce kendi içini, ardından hakem havuzunu ve tüm görevlendirme süreçlerini masaya yatırmalıdır.
Cezalar Yetersiz: En Ağır Yaptırım Şart
Hak mahrumiyeti cezaları gündeme geldi ama yeterli değil.
Bu iş birkaç ay uzaklaştırma ile temizlenemez.
Olması gereken nettir:
• Bahis oynayan hakemlerin lisansı tamamen iptal edilmeli
• Tüm yöneticiler bağımsız denetime tabi tutulmalı
• Tekrar edenlere ömür boyu men
• Kuruma verilen zararın karşılığı olarak maddi yaptırımlar
Aksi halde;
temizlenmiş gibi görünen bir sistemin altında başka skandallar büyümeye devam eder.
İmaj Krizi: Futbolun Temel Taşı Çökerse…
Bugün kaybedilen; yalnızca birkaç maç ya da birkaç hakem değil…
• Taraftarın güveni
• Oyuncuların emeği
• Kulüplerin geleceği
• Futbolun itibarı
Bir ülkenin futbolu; hakemin düdüğüne değil,
halkın adalet duygusuna yaslanır.
Bu duygu bir kez kırıldı mı,
yeniden inşa edilmesi yıllar alır.
Son Söz
Türk futbolu büyük bir utançla yüzleşiyor.
Ve yüzleşmeye en tepeden, yani federasyondan başlanmalı.
Bugün alınacak kararlar, yarın bu oyunun namusunu belirleyecek.
Ya kökten temizlik yapılacak,
ya da bu çürüme tüm sistemi yutacak.