İyi Olma Hali / İyilik Hali / Wellness

gidiş*

iyi gelelim hep

kötü gidişlere

Mehmet Fatih KOŞAN

Gerisini sen tamamla kısmına, ben de şunları yazmışım…

dönüş (**)

Yolun sonu görünürken açık seçik,

Neden bu ısrar?

Kötülüğe giden yoldan dönüş,

Küçük bir iyilikle başlar.

Dr. Özcan KARS

(**Can’ın Özünden / 22 Nisan 2025)

(*Mehmet Fatih Koşan, Bir Yemin Gibisin, SinadaYayınevi, 2022. Değerli dostum Fatih beye paylaşım izni için teşekkür ediyorum.)

Aynı tema hakkında başka bir yerde yazdığım yazının girişine şu satırlarla başlamışım:

Kötülükler (Bireysel ya da Organize) iyiliklerden (bireysel ya da örgütlü) neden daha hızlı yayılıyor?

İyiliğin toplumsal bulaşıcılığı kötülükten neden daha yavaş?

İyilik konusunda "ırgatlığa" kimler talip?

“X sorununun düzeltilmesi için kim var?" sorusuna; "sağına ve soluna bakmadan "ben varım" diyecek, kaç kişi tanıyorsunuz?”

İyilik sizsiz olmaz, olamaz. Her şeyi devletten beklememek lazım. "Sana Belediye bakınsın" cümlesinde bile, ibretlik dersler var. Bugüne kadar "yaşamdan hep isteyen" tarafta mısın? Veren tarafta mı?

Alışkanlık dile vurmuş, Nasılsın sorusunun cevabı otomatikleşmiş: 'İyi"... Ya sen, cevap yine aynı...

İyi olmak, İyilik hali, iyileşmek bu kavramlar ister istemez, karşıt kavramı akla getiriyor. Kötü, kötülük, kötüye gitmek, kötü yola düşmek ve daha fazlası...

Her şey zıttıyla varlığını hissettirmek zorunda değil tabii ki... Hastalanmadan sağlığı korumak, İyi olma halimizi sürdürmek zaman zaman başarı sayılıyor.

Günümüzdeki sosyo-ekonomik ve çevresel şartlar insanların iyilik haliyle yakından ilişkili olmakla birlikte, kişisel tercihler ve davranış kalıpları da etkili olmaktadır.

Etrafınızdaki insanlara bir bakın, daha yakından ve derinlemesine...

Kimi, sanırsınız adeta "iyilik meleği", kimisi de bulunduğu ortamdakilere huzursuzluk verir...

Bazıları pozitif kutupta konumlandırır kendini, bazıları da negatifte...

Negatif taraftaki kişiler, karşı tarafa haset eder ve onların iyilik halini bozmak isterler, bu konuda o kadar mahirleşmişlerdir ki, pozitif tarafta kalmak giderek zorlaşır.

Demem o ki, pozitif kalmak emek ister, gayret ister, yatırım ister, zaman ister, ister de ister...

İyimserlik, hayata olumlu tarafından bakmak neredeyse suçlama nedeni oluverir. "Aklını başına topla", "biraz gerçekçi ol", "sen saf mısın?" derler.

Saflık anlam değiştirir ve kendini adeta "uzaylı" gibi hissedersin...

İyi olmak, iyileşmek için masalların sonundaki; "gökten üç elmanın düşmesini" bekleyemeyiz.

Fairplay ödülü alan sporcular, kendi başarılarının önüne “iyiliği” koyarlar. Başarılarına o an için ulaşamasalar da, yaptıkları iyilik biz insanoğlunun yüreklerine dokunur.

İyilik halimizi korumak ve yükseltmek için bilinçli, düzenli ve sistemli davranmamız gerekir:

Yine bir başka yazımızda;

“Zamanınızın ne kadarını hastalanmadan önce sağlığınızı korumaya ayırıyorsunuz?” diye sormuşuz.

- Düzenli beslen(me),

- Düzenli fiziksel aktivite,

- Kaliteli ve Düzenli uyku,

- Hobilere zaman ayır(ma),

- Sağlık alanında kişisel farkındalığınızı geliştir(me),

- Sağlık konusunda bilgi ve beceri kazan(ma),

- Temel ilk yardım becerilerini geliştir(me),

- Bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal gıda takviyeleri kullanımı’nı önemini vurgulamışız.

- Vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerle, iyileşme sürecine destek olacak bitkisel takviyeler, ilaçların alternatifi değildir. Bilakis “tamamlayıcı” unsurdur. Dilimize yanlış yerleşmiş bir kavrama da bu vesileyle dikkat çekmek isterim: Tıpbın alternatifi olmaz, tamamlayıcı / bütünleyici unsurları vardır. Doğal ve organik beslenmenin önemi ortada olmakla birlikte, marketten, pazardan aldığımız ürünler yetiştirilirken, kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanılmış ise, bunların zararlı etkilerinin farkında mıyız? Vücudumuza “bir şekilde aldığımız”, “toksinleri” nasıl bertaraf edeceğiz? İşte bu da, başka bir yazımızın konusu; “Türkiye’de ve Dünyada Wellness (iyilik – esenlik hali) Sektörü”.

SAĞLIĞI KORUMAK, SAĞLIĞI GERİ KAZANMAKTAN DAHA KOLAY VE DAHA AZ MASRAFLIDIR.

Wellness kavramına Türkçe karşılık olarak; sağlık, zindelik, sıhhat, sağlıklı olma ve sağlıklılık yazılmış İngilizce – Türkçe sözlüklerin birinde.

İnsan bio-psiko-sosyal bir varlıktır.

Wisconsin Üniversitesi’nde bir doktor olan Bill Hettler tarafından 1970’lerde altı faktörlü bir model geliştirildi. Buna göre(https://www.boyner.com.tr/mag/wellness-nedir-en-populer-5-wellness-akimi/);

• Entelektüel wellness; çevremizdeki dünyayla bağlantı halinde olmak, farkındalığımızı yüksek tutmak ve sürekli öğrenmeye açık olmaktır.

• Duygusal wellness; güven, dürüstlük ve saygıya dayanan şekillerde ailemizle ve çevremizle sağlıklı ve iyi lişikilerkurmaktır.

• Fiziksel wellness; düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve yeterli uykuyla fiziksel refahın sağlanmasıdır.

• Sosyal wellness; çevremizdekilerle ilişkilerimizin belli bir refah seviyesinde olması kadar, kişiliğimizin ihtiyacı olacak şekilde kendimize alan yaratmaktır.

• Mesleki wellness; kişinin iş yerindeki ve kariyerindeki tatmini ve refahı içerir.

• Ruhsal wellness; kişinin fiziksel ve ruhsal olarak tam sağlıklı hissetmesi ve esenlik içinde olmasıdır.

Türkçe çevirisiyle esenlik ve refahı hayatımıza dahiletmek aslında oldukça uygulanabilir. Başlayıp devam edebilmek işin sırrı! Stresli durumlarla baş etmek ve içsel bir konfora ulaşmak için gün içinde kendine ayıracağın kısa zaman aralıkları bile fark yaratmanı sağlayabilir.

Dr. Özcan KARS

27 Eylül 2025