DÜNDEN BUGÜNE SİLAHSIZ KAHRAMANLAR

Günlük olarak sabah ilk yaptığım işlerin başında yazılı ve görsel medya ile beraber bilgisayar marifeti ile internetle dolaşmak gelir.

Bu model birçok kimse için geçerliği olduğu gibi benim için de rutin bir halmış adeta. Haber ve internet dünyamın öncelikleri ve sırası ile durakları var elbette. Günlük yapmam gereken, takip etmem gereken görev, sorumluluk ve ilgi alanlarımla beraber, internet turumun ilk duraklarından bir tanesi de yazılı, görsel basını; ilgili site ve adresleri ziyaret etmek.

​Sabah yine rutin bir internet gezisinde yolculuk yaparkeneğitim, öğretim adına aynı zamanda hayatıma dokunan öğretmenlerimin yazar olanlarını gördüm. Resul Şahin Hocam gibi…

​Öğrenmek bir noktada sonsuz bir süreçtir. Hayat uygulamalı bir eğitim olduğuna göre bu eğitimin baş mimarlarından bir tanesi de şüphesiz ki öğretmenlerdir. Hani bir bilim adamının dediği gibi insanın bugünkü sıkıntısını dünde, çocukluk yıllarında aramak gerekir diyor ya!

​Gerçekten bir binanın temelinin sağlamlığı o binanın ayakta durmasında çok önemlidir. İnişli çıkışlı hayat merdivenlerindeki yolculuk ta merdivenin kalıbının, sağlamlığının ve ilk merdivenlerin çok önemi var.

Çünkü sağlam olmayan merdivenlerin yıkılması ve çürümesi kaçınılmazdır. Çünkü diğer merdivenlerin varlığı ilk merdivenlere sağlam bir şekilde monte edilmesi ile olur. Şöyle bir gözünüzü yumduğunuzda seyahat aleminde geçmişe yapacağınız yolculukta belki de ilk aklınıza gelip sizleri içten etkilemeye devam eden olay ve olguların ilerleyen yaşınıza rağmen çocukluk ve gençlik çağlarına ait olduğuna şahit olacaksınız. Çünkü o dönemler kişinin kimliğidir. Hattabugünün güzelliklerinin varsa çirkinliklerin adresi de dünde gizlidir.

Simalar o kadar önemlidir ki... Karşılaştığın bir kişi sizi ta düne kadar götürür. Birçok anı canlanır sizde. Bazen oyun olarak algıladığınız faaliyetlerin şimdiki kazanımlardaki etkisine tanık olursunuz. Hatta öğretmen ile konuşmak, kol kola gezmek, kendini ifade etmek sizin sosyalleşmenizde büyük bir paya sahiptir. Mesela o büyüktür, öğretmendir diye sınırlamaların getirildiği, sınıfta ve o kişi yanında şışt(!) bile diyemediğiniz sessiz bir ortam mı daha etkilidir, yoksa rahat bir ortamda paylaşımcı bir metot mu sorusuna herhalde yeni nesil daha çok ikinci şıkkın yanında kalarak cevap verecektir.

Eğitim, eğitimi ve öğretim. Dünyaya ilk gelinen günlerden beri birçok öğretmenden ders alır, sırada oturmadan da birçok eğitimden geçer insanoğlu. İlk öğretmen annedir bebek için. Daha sonra da baba, kardeş ve diğer sosyal çevresi. Ama okul öncesinden itibaren anaokulu, sınıf öğretmeni, branş ve meslek öğretmenleri eğitim adına ilk akla gelen alanın temsilcileridir.

Şaheser bir sanat eserinin meydana gelmesinde ustaların marifetini kim inkâr edebilir ki. İnsan gibi özellikli bir sanat eserinin güzelliğindeki mahir usta öğretmenlerin varlığı ve etkisi inkâr edilebilir mi? Hem Onlar sizden çok şey istemezler. Onların istedikleri vefa, okuttukları evlatlarından haberdar olmaları, özel günlerde güzel sada!

Nasıl ki biz öğretmenleri seviyor, arzu ediyorsak Onlar da aynı duyguları daha yoğun yaşıyorlardır herhalde.

Hayat sürprizlerle doludur. Keşke geçmişteki şu öğretmenimi görebilsem, elini öpüp, kendilerine teşekkür edebilsem diye çok düşünürüm. Çünkü öğretmenler benim için bir noktada annedir, babadır, ağabeydir, kardeştir, beşikten mezara kadar öğretendir, Çin’dekini getirendir, ilk emri öğreten, hayata hazırlayan bir rehberdir Onlar!

Hocalarımı görmek, yaşadıklarını duymak beni mutlu ediyor. Vefa da bunu gerektirmiyor mu? Aynı mutluluğu geçmiş yıllarda bir kez daha yaşama nasip oldu bana. TBMM’nde ilkokul eğitimi sonrası kendisi ile bir kez görüşebildiğim İlkokul Öğretmenim, sanat eserinde ilk nakışları dokuyanlar dan biri; İlkokul birinci,ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıflarda beni okutan Sevgili Hocam Saadet Ünal! Yıllar sonra da olsa elinin öpme ve kendisi ile karşılaşmadaki heyecanı anlatabilmek, mümkün mü?

Saadet Ünal Hocam bana yetmişli yıllarda hangi sahneleri bana yaşatmadı ki…

Keban’da Atatürk İlköğretim Okulunda geçen o güzel günleri, şarkıları, milli günlerdeki etkinlilikleri, anıları, arkadaşlarımı; Mehmet, Ferhat, Samettin, Hanifi, Fuat’ları ve diğer arkadaşlarla tekrar aynı sıralarda oturmayı, aynı havayı teneffüs etmeyi yaşadım.

Bugünün temeli olan ah o yıllar!

İdareciliği ve öğretmenliği ile yokluklar içinde hayata hazırlamadaki çizgileri ile mahir Günışığında aynı köşede kendisi ile öğrencisi olarak beraber olmakla gurur duyduğum Taşel Hocam gibi Sayın Resul Şahin’in, Adnan Dinç’in arkadaş mesabesindeki yaklaşımlarını, kendisi ile camlara macun çekip sınıf öğretmenimiz olan ve beni sınıf basketbol takımı kaptanı yapan Abdullah Önsaçan’ı, sosyal bilgiler ve Türkçe derslerini hayat tarzı ile ortaklaşa ele aldığımız Cahit Dumludağ’ı ve Aykan Gövce’yi, bugünkü yabancı dil öğretmenlerini ta o zamanlarda sollayan ders anlatımı ile Şevket İnce’yi, dersleri sadece fenden ibaret saymayan arkadaşvari yaklaşımları ile Sait Aydemir Hoca’mı, kır koşusundaki derecemden dolayı kantinle beraber matematiksel hayatı öğreten Hüseyin Hoca ve diğer Hocalarımı unutmamak mümkün mü?

Dahası Hocalarımın yaklaşım ve davranışlarının sadece o zamanla sınırlı olduğunu kabullenmek ne kadar doğru acaba? Onlar sadece derslerini anlatmakla kalmadılar. Aynı zamanda bizleri hayata hazırladılar. Yani bugünkü sanat eserinde onların silinmez imzaları, mühürleri vardır. Şimdi kendisi ile beraber çalışmakla onur duyduğum Siirt Milletvekili Sayın Öner Ergenç de bir öğretmen kökenli.

Sevgi ve saygı ile beraber insana insan olma nedeni ile değer verme yaklaşımını ve sağlam kişiliklerle örülmüş hassasiyetlere sahip olmamı sağlayan ve adeta insanlık hassasiyetlerin aşılayan öğretmenlerimi şükran, saygı ve sevgiyle anıyorum.

Bunun için olguları, olayları, kişileri sadece birkaç gün veya güne sığdırmamak, yılda sadece bir kez hatırlamamak. Anneleri, babaları, öğretmenleri sadece bir güne hapsetmemek!

Bizlere öğretilen yolda gelişmelere açık, milli ve manevi değerleri mahalli değerlerle bütünleştirme yolunda öncelikle eğitim parolası ile yola çıkmak, eğitim ve öğretim ile hayata hazırlanmış bir gençliğe hizmet edebilmek. Asıl mesele de insana yapılan hizmeti kutsal sayabilmek!

Öğretmenler, anneler sadece belli günlerde hatırlanmayacak kadar önemli, anlamlı ve hatta Allah katında kutsaldır.

Bu Vesileyle Ebediyete İrtihal Eden İlk Öğretmenim Annem Başta Olmak Üzere Vefat Eden Hocalarıma Rahmet; Geride Kalanlara Da Her İki Cihan Saadeti Dilerim.