6 Şubat'ta Türkiye'de meydana gelen depremlere; KKTC'yi temsil etmek için gittikleri Adıyaman'da depreme yakalanarak hayatlarını kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrencilerine adanan 'Güzel Sanatlar Mart Sergisi' Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın katılımı ile açıldı. Sergide sanatçı Mehmet Narin'in 'Şampiyonlar' anısına yaptığı 2.10'a 3 metre ebattaki yağlı boya tablo da ilk kez sanatseverlerle buluştu.

Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nin 22 ödüllü akademisyen sanatçısının imzasını taşıyan 50 eserden oluşan 'Güzel Sanatlar Mart Sergisi', Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın katılımı ile Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu'nda açıldı. Kıbrıs Modern Sanat Müzesi'nin 'Şampiyonlar' anısına düzenlediği 'Güzel Sanatlar Mart Sergisi', 12 Mayısa kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi'nin ödüllü akademisyen sanatçıların resim, heykel, vitray, seramik ve baskı resimlerinden oluşan 50 eserini sanatseverlerle buluşturduğu sergide; sanatçı Mehmet Narin'in 'Şampiyonlar' anısına yaptığı 2.10'a 3 metre ebattaki yağlı boya tablo da ilk kez ziyarete açıldı. Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya ve 'Şampiyonların' ailelerinin de katıldığı açılışta duygu dolu anlar yaşanmasına neden olan 'Şampiyonlar' tablosu, 12 Mayıs'tan sonra Surlariçi Şehir Müzesi'nde ziyaretçileri ile buluşmaya devam edecek.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: 'Şampiyonlarımız her daim bizimle yaşamaya devam edecek'

6 Şubat'ta Türkiye'de yaşanan depremde yaşanılan kayıpların, tarifi olmayacak yaralar açtığını belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, '6 Şubat, tarihimizde unutulmayacak izler bıraktı. Yaşanan acının tarifi yok. Yaşanan bu olay hepimizin hayatını değiştirdi' sözleri ile duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

'Sanatta engel yoktur. Sanat, bir toplumun özgürlüğü, haykırışı, duyguları ve tarihidir' diyen Cumhurbaşkanı Tatar, ''Şampiyonlarımız', değerli öğretmenleri ve aileleri Kuzey Kıbrıs için sembolleşerek her daim bizimle yaşamaya devam edecek' dedi. Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği'nin yürüttüğü çalışmaları takdir ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, her zaman derneğin çalışmalarına destek vereceklerini belirtti.

'Çocuklarımızın adını yaşatmak için baş koyduk'

'Şampiyon' lar anısına açılan sergide konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, ''Şampiyonlarımız' anısına açılan bu anlamlı sergi nedeniyle başta Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel ve çocuklarımızı resmeden sanatçı Mehmet Narin olmak üzere, bu projede emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.

'Çocuklarımızın adları ve hatıraları bu tip projelerle sonsuza dek yaşayacaktır' diyen Ruşen Yücesoylu Karakaya, 'Halkımızla ve toplumumuzla birlikte, aileleri ve Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği olarak çocuklarımızın adını yaşatmak için baş koyduk. Bizler için çok anlamlı olan bu sergi de bunun önemli bir adımıdır' ifadelerini kullandı.

3 metrelik bronz 'Şampiyon'lar Anıtı tamamlanıyor

Konuşmasına 'Güzel Sanatlar Mart Sergisi'nin ayrı bir önem ve anlam taşıdığını belirterek başlayan Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, 'Güzel Sanatlar Mart Sergimiz, bugün çok özel bir ana sahne olacak. Sanatçı Mehmet Narin'in, 'Şampiyonlarımız' anısına adadığı ve bir ayı aşan bir emekle tamamladığı yağlı boya tabloyu bugün, 'Şampiyonlarımızın' aileleriyle birlikte ilk kez seyredeceğiz' dedi.

6 Şubat'ta Türkiye'de meydana gelen depremlerde; KKTC'yi temsil etmek için gittikleri Adıyaman'da yakalanan Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrencileri, aileleri ve öğretmenlerinin hayatlarını kaybetmesinin asla kapanılmayacak yaralar açtığını söyleyen Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, 'İsias Hotel'de hayatını kaybeden 5 veli, 4 öğretmen ve 26 çocuğumuzun acısını ve anısını her zaman içimizde taşıyacak, onları asla unutmayacak ve yaşatacağız. 'Şampiyonlarımız'ın anısını yaşatmak için, sanatçılarımızın büyük bir özenle üzerinde çalıştığı 3 metrelik bronz 'Şampiyonlar Anıtı'nı yakın zamanda tamamlayacağız. Bugün ilk kez göreceğimiz 'Şampiyonlar' tablosunu da Surlariçi Şehir Müzesi'nde ziyaretçileri ile buluşturmaya devam edeceğiz' dedi.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, ''Şampiyonlarımızı' yaşatmak üzere verilen bu çabayı; asla sadece duygusal bir çerçeveye hapsetmememiz gerekiyor. Türkiye'de yaşanan depremlerde 50 binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti. Bu kayba neden olan yanlışları doğru bir şekilde değerlendirmek, yapı güvenliğine dair uyulması gereken evrensel kuralları kültürümüzün bir parçası haline gelmesini sağlamak, çocuklarımızın anısını yaşatacak en büyük asli sorumluluğumuzdur' ifadelerini kullandı.

Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi bünyesinde akademik çalışmalarını sürdüren Yakın Doğu Üniversitesi Yapı ve Zemin Analizleri Laboratuvarı'nı mevcut yapı stokunun deprem riskini belirlemek için devletin ve halkın kullanımına açtıklarını hatırlatan Prof. Dr. Şanlıdağ, 'Kendi kampüsümüzden başlayarak, ülkemizdeki mevcut yapı stokunun deprem direncini, onlarca test uygulayarak analiz etmeye başladık. Bu çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz' dedi.

Güçlü toplumların en önemli iki dayanağının bilim ve sanat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şanlıdağ, 'Büyük sınavlarla başa çıkmak ancak güçlü toplumlarla mümkündür. İçinde bulunduğumuz kampüsten yükselen bilim ve sanat; hepimizi güçlendirecek, büyütecek ve geleceğine sahip çıkacak güçlü bir toplum inşa etme çabasına tüm gücüyle devam edecek' ifadelerini kullandı.

'Sanatçı her eserle bizlere nefes almamız için alanlar açıyor'

Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç ise günlük yaşam içerisindeki tempo ve olumsuzluklarla kendimize vakit ayırmadığımızı ve farkında olmadan zamanın hızla kayıp gittiğini vurguladı. Prof. Dr. Aygenç, 'Ne mutlu bizlere ki, günlük koşuşturma içinde çoğu zaman unuttuğumuz zamanın akışını belli aralıklarla açtığımız sergilerle hatırlama fırsatı yakalıyoruz' dedi.

'Sanat, insanın evreni, dünyayı, kendini bilmesidir; bir konfor aracı değil, zorunluluktur' diyen Prof. Dr. Erdal Aygenç, 'Sanatın varlığı, var olan karanlık noktaların aydınlanmasına yardımcı oluyor. Sanatçı oluşturduğu her eserle zamanın baş döndürücü hızını yumuşatıyor ve bizlere nefes almamız için alanlar açıyor. Bu nedenledir ki, sanatın yok olduğu bir dünya düşünülemez' ifadelerini kullandı. Sanatın başlı başına bir güç olduğunu belirten Prof. Dr. Erdal Aygenç, 'Unutmayalım ki, sanatın yaşamımızın bütün alanlarında etkin olması ve sanat bilincinin yaygınlaşması dünyayı değiştirir' dedi.