Uzmanlar Ramazan ayı boyunca vücudun oruç düzesine alıştığını bayramla birlikte aşırı yemek ve tatlı tüketimine dikkat edilmezse kap, karaciğer, böbrek, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan kişilerde sorun yaşanmasına sebep olabileceği konusunda uyardı.

Bayramla birlikte değişen yeni beslenme düzeni ile aşırı yemek ve tatlı tüketimi sonucu özellikle kalp, böbrek, karaciğer, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan kişilerde birtakım sorunlar oluşabilir. Metabolizmanın yavaşlaması ve sindirim sistemimizde bazı sorunlar yaşanmaması adına beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Nisa Nur Özkan; öğün sayısı ve yenilen besinlerin miktarının kademeli olarak arttırılmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Öğün atlamayın, azar azar ve sık sık yiyin

Özkan şunları söyledi: 'Bayram ile birlikte normal beslenme düzenine geçtiğimizde psikolojik olarak yemeği fazla tüketmek isteyebiliriz. Bunun sonucunda ortaya çıkacak en önemli problem hazımsızlık ve mide problemidir. Bir anda öğün sayılarımızı ve yediğimiz besinlerin miktarlarını arttırmamalı bunu kademeli bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. 3 ana 3 ara öğün şeklinde sık sık ve azar azar beslenmek hem midemizi rahatlatacak hem de uzun süre aç kalmamızı önleyecektir. Yemek yerken yavaş yiyip, iyi çiğnemek sindirim sorunlarının da önüne geçecektir. Bunları uygularken öğün atlamamaya ve aç kalmamaya da dikkat etmeliyiz. Kendimizi aç bıraktığımızda daha çok tatlı vb. şeylere saldırabileceğimizi unutmamalıyız. Uzun zamandır kahvaltıya hasret kalıp bayramın ilk sabahından zengin bir kahvaltı sofrası hazırlamak istesek de onun yerine hafif ve bizi tok tutacak bir kahvaltıyla güne başlamayı tercih etmeliyiz. Özellikle yağlı ve ağır yiyeceklerden kaçınmalıyız. Örneğin börek, poğaça, sucuk, salam, kızartmalar ve reçeller yerine haşlanmış yumurta, tam buğday ekmeği ve mevsim sebzelerinden oluşan bir kahvaltı tercih etmeliyiz.'

Bayramda tatlı, şeker ve çikolatalara dikkat

Tatlı ve çikolatanın bayramın vazgeçilmezleri olduğunu hatırlatan Diyetisyen Nisa Nur Özkan, 'Bayram ziyaretlerimizde ayıp olmasın diye yediğimiz ya da evimize gelen misafirlerimize ikram ettiğimiz şerbetli tatlıların birçoğu yüksek kalorili ve boş enerji kaynaklarıdır. Bu tür ağır tatlılar yerine hafif sütlü tatlıları tercih edebiliriz. Şeker gibi ikramlıklar yerine kendi hazırladığımız sağlıklı atıştırmalıkları ve kuru meyveleri misafirlerimize servis edebiliriz. Tatlı tükettiğimiz zamanlarda kendimizi dengelemek için o gün içinde meyve tüketmeyip, ekmek tüketimimizi azaltabiliriz.'dedi.

Bol miktarda sıvı tüketmeyi unutmayın

Ramazanın ardından günlük 2,2,5 litre su tüketiminin sürmesi gerektiğini kaydeden Özkan, 'Özellikle bayram döneminde daha fazla tükettiğimiz kahve, çay gibi içeceklerin vücudumuzda sıvı kaybına sebep olduğunu ve buna bağlı olarak bu içecekleri tükettikçe su tüketimimizi de arttırmamız gerektiğini unutmamalıyız. Günde 2 fincandan fazla kahve, 5-6 bardaktan fazla çay tüketmemeye çalışmalıyız. Bayram ve bayram sonrasında unutmamamız gereken bir diğer nokta iste hareket. Yediğimiz besinlere dikkat ederken bunu günlük egzersizlerle desteklemeye dikkat etmeliyiz. Eğer günlük olarak egzersiz yapmaya zamanımız yoksa en azında araba vb. toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine gidebileceğimiz yerlere yürüyerek gitmeyi, asansör yerine merdiven kullanmayı tercih edebiliriz. Bunların dışında fiziksel aktivitemizi arttırmak için yürüyüşler ve günlük egzersizler yapabiliriz.' şeklinde konuştu